Sürdürülebilirlik, Casa Lavanda'da bir yaşam biçimi.
Casa Lavanda’nın hikayesi sonradan sürdürülebilirlikle birleştirilmesinden ziyade bu kavramla otel olmadan önce bir köy evi olarak hayata geçmesiyle başladı. Bir köy evinde organik atık çıkmaz. Yemek artıkları, mutfak çöpleri beslenen hayvanlara verilir. Hemen herkesin bir kümesi vardır. Doğanın organik ve sürdürülebilir döngüsünde tavuklar organik atıkları tüketir, gübre üretir, yumurta verir, yumurta insanı besler, gübre toprağı besler ve ürünlerin sağlıklı yetişmesini ve verimini sağlar.
Köyde en yakınınızdaki ürünleri kullanmak zorundasınızdır.
Köyde herhangi bir ürünün azını kullanıp eskidi veya sıkıldınız diye bir kenara atamazsınız. Kıyafetleri, ev eşyalarını, el aletlerini, makine parçalarını ömrünün sonuna kadar kullanmak ve faydalanmak gerekir. Tek kullanımlık ürünler yoktur, hurda malzeme azdır, her şey çöpe atılmaz. Bir kenara koyarsınız ve tekrar lazım olana kadar bekler, tekrar değerlenir.
Şimdi sürdürülebilirlik teması altında çok konuşulan ve çok popüler olan “upcycle, reduce, reuse” akımları aslın ezelden beri uygulanır. Doğaya saygı ve sevgi duyulur, doğaya iyi bakılır, karşılığında doğa insanı hem maddi hem de manevi anlamda besler, büyütür, destekler.
Casa Lavanda’nın da temelleri bu değerler üzerine kuruldu.
Kendi ürünlerimizi yetiştiriyor, mevsiminde tüketiyor, fazla ürünlerimizi geleneksel fermantasyon yöntemlerini kullanarak saklıyoruz. Ormanlardan topluyoruz, Şile limanında denizden balıkları tutanlardan kalkan, palamut, tekir, iskorpit vs alıyor, sonbahardan itibaren kalkan ve palamut menümüzün önemli tabakları haline geliyor. Çevre köylerimizde doğal yöntemlerle yetişen oğlak ve kuzuları ilk bahar ve yaz menülerimizde sunuyoruz. Sürdürülebilir balıkçılık ilkesini benimsemiş yerel balıkçı kooperatifini elimizden gelen her şekilde destekliyoruz. Deniz mahsullerimizin bazılarını ise kuzey ege bölgesindeki küçük balıkçılardan getirtiyoruz.
Sebzelerimizin %80’ini, taze baharatlarımızın ve yenilebilir çiçeklerimizin %100’ünü, orman meyveleri ve çileklerimizin büyük bir bölümünü kendimiz üretiyoruz. Yerli üreticilere tohum, bilgi ve maddi destek yaparak bize öngördüğümüz kalitede ve temizlikte ürün yetiştirmeleri için teşvik ediyoruz. Yaklaşık 1000 çeşit ürün girdimizin tamamı yerli.
Atıklarımızı kompost olarak tarlamızda kullanıyoruz. Kompost toprağın biyolojik aktivitesini yükseltiyor, su tutma kapasitesini arttırıyor, karbon hapsetme oranını arttırıyor, bitkilerin besinlere daha rahat ulaşmasını sağlıyor. Toprağa sağlık katıyor ve bu sağlıklı toprak da bitkileri daha iyi besleyebiliyor. Bizim için çok kıymetli olan su kullanımını da minimumda tutmamızı sağlıyor. Yapabildiğimiz yerde susuz tarımı tercih ediyoruz. Daha iyi beslenen bitkiler daha sağlıklı olduğundan tarlada hiçbir kimyasal gübre veya ilaca gerek kalmıyor, hastalık ve böcek istilalarına karşı kendini koruyabiliyor ve daha lezzetli oluyorlar.
Atık yağlarımız geri dönüşüm firması tarafından toplanıp biodiesel üretimi için kullanılıyor. Atık camlarımız cam geri dönüşüm fabrikası tarafından alınıyor. Kimyasal içeren atık sularımızı için özel bir logar inşa ettik ve İSKİ tarafından belli aralıklarla vidanjör gelip alıyor.
Bahçe ve çatılardaki temiz drenaj / yağmur sularımızı bahçe içerisinde yer alan göletimize doğru yönlendiriyoruz ve burada toplanan suyu bahçe sulamada kullanıyoruz.
İki farklı güneş enerjisi ile ısıtma sistemimiz bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda yeni bir yatırım ile birlikte hem ısıtma hem de elektrik sağlayabileceğimiz bir güneş enerjisi projesi hayata geçirmek istiyoruz.
Plastik kullanımını minimize ettik. Tek kullanımlık hiçbir plastik ambalaj veya malzeme kullanmıyoruz.
Enerji tüketimimizi düşürmek için led ampul kullanımına geçiyoruz.
İnşaatlarımızda kendi bölgemizden yerel ve doğal malzemelerle ve lokal ustalarla yapıyoruz. Tüm binalarımız, otel içindeki yollarımız ve ortak alan açık zeminlerimiz bize 1 saat uzaklıktaki Kandıra ilçesinden çıkan özel bir kireç taşından yapıldı. Taş ve ahşap malzemeler karbon salınımları diğer alternatiflere göre oldukça düşük doğal ürünler olduğu için bu kombinasyonu kullandık.
2024 yılının Temmuz ayında Sustainable Restaurant Association (SRA) tarafından, ağırlama sektöründe sürdürülebilirlik konusunda geleceğe yönelik adımlar atan işletmelere verilen “Food Made Good Standard” sertifkasını, en yüksek puanla alarak üç yıldıza layık görüldük.
Sürdürülebilir Restoranlar Derneği Genel Müdürü Juliane Caillouette Noble, Türkiye'de Casa Lavanda’nın, “Food Made Good Standard”ında %90 sınırına ulaşan sayılı yiyecek-içecek işletmesi arasına katıldığını, bu Casa Lavanda’nın ilk değerlendirmesi olması sebebiyle daha da etkileyici olduğunu ifade etti. Tedarik zincirlerinde yer alan çiftçi ve balıkçıları destekleme konusunda ayrıntılara gösterdikleri özeni, kendi ürünlerinin çoğunun yetiştirmelerini ve tüm tedarikçileriyle kişisel ilişkilere sahip olmalarını önemsediklerini belirtti. Toplum ve hayır işlerinin, çalışanlarına davranış biçimlerinin ve özellikle de müşterilerine sağlıklı ve besleyici gıdalar sunma konusunda titizliklerinin skorlarında öne çıktığını ekledi. Trans ve doymamış yağları ortadan kaldırmak ve tuz ve şeker kullanımını azaltmak için dikkatli politikalar uygulayan ve İyi Besleme' odaklarıyla çok yüksek puan alan Casa Lavanda'daki herkesi tebrikler etti.” dedi.
